Share The Video
Follow & Subscribe
izlence
original and peaceful videos
|
1195 views |
Category: Education / Eğitim |
Added by misti on 2017/06/19
Tag: mbirgin, enlem ve boylam, eğlenceli ingilizce, english, idioms, phrasal verbs, süslü ingilizce, ingilizce kalıplar, sesli ingilizce, ingilizce türkçe çeviri, sesli sözlük
İngilizce deyim, phrasal verbs vb. ifadeler ve Türkçe karşılıkları...
Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
Eğlenceli İngilizce / Enlem ve Boylam 86 (Ekim 2015)
Ayrıntı ve daha fazlası için: http://www.mbirgin.com/?c=HTML&ID=489&t=enlemveboylam86ekim2015
|
PHRASAL VERBS / DEYİMLER ve TÜRKÇE ANLAMLARI
beats me: beni aşar!, hiç fikrim yok! ring a bell: bir şey hatırlatmak work out: çözmek, halletmek roll in: ortaya çıkmak, yığınla gelmek grease monkey: araba tamircisi under the weather: keyifsiz, hasta make off: kaçmak, uzaklaşmak set out: kalkışmak, yola çıkmak carry out: uygulamak, gerçekleştirmek cope with: ile ilgilenmek; üstesinden gelmek jet lag: uçak yolculuğu sonrası sersemlik chin up: korkma, metin ol knock over: devirmek, yıkmak, çarpmak blind date: tanımadan buluşulan kimse run down: ezmek, çarparak batırmak as though: sanki, güya, sözde drop out: bırakmak, ayrılmak push down: bastırmak by and large: genellikle, genel olarak roller coaster: lunapark treni in no time: zaman kaybetmeden, hemen, derhal stem from: -den meydana gelmek do up: düğmeleme, bağlamak call in: uğramak, ziyaret etmek call out: yüksek sesle çağırmak (birşey söylemek) call off: iptal etmek hold on: (hatta) kalmak, ayrılmamak by far: ziyadesiyle to be bound to start: başlayacağı kesin olmak point blank: burnunun dibinden, yakından, aşikar take over: devralmak, üstlenmek, yönetimini almak no longer: artık, hiç cheer up: neşelenmek burn down: yanıp kül olmak later on: daha sonra look over: gözden geçirmek get rid of: -den kurtarmak, kurtulmak to be upset: morali bozuk olmak lay down: kanun koymak turn down: reddetmek, geri çevirmek; sesi kısmak flat out: azami hızla; açıkça bear witness: şahitlik etmek make do: idare etmek, yetinmek cut off: kesmek, kesip koparmak seeing that: madem ki, için, -e göre in the event that: takdirde rustle up: çabucak hazırlamak lap up: çabucak içmek brain teaser: zeka oyunları down the road: yol boyunca bog down: batağa batmak, çikmaza girmek track and field: atletizm add up: toplamak; anlamına gelmek, makul olmak so as to: -mek için, -cek biçimde bring up: yetiştirmek, büyütmek; bahsetmek take down: not etmek, yazmak; sökmek talk over: tartışmak, görüşmek, müzakere etmek wait on: servis yapmak, hizmet etmek get away with: bir işten sıyrılmak, kurtulmak, atlatmak look down on: hor görmek, küçümsemek look in on: birini ziyaret etmek look up to: saygı göstermek, hayran olmak put up with: hoşgörmek; tahammül etmek, dayanmak, katlanmak walk out on: terk etmek, başından atmak say for sure: kesin söylemek death toll: ölü sayısı take off: havalanmak |
What do you feel / think about this video? Try to write some sentences!
|
Some Video Suggestions
|